SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CEMAAT VE’L-İMAME

<< 410 >>

DEVAM: 71. Namaz İçin Kamet Getirildiğinde Ve Kamet Getirildikten Sonra Safların Düzeltilmesi

 

حدثنا أبو معمر قال: حدثنا عبد الوارث، عن عبد العزيز، عن أنس: أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (أقيموا الصفوف، فإني أراكم خلف ظهري).

 

[-718-] Enes İbn Malİk (r.a.)'den nakledildiğine göre Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Safları çok düzgün tutunuz. Çünkü ben sizi arkamdan da görüyorum.

 

 

AÇIKLAMA:     Safların düzeltilmesinden maksat, cemaatin aynı hizada durmaları ve saflar arasındaki boşlukların doldurulmasıdır.

 

Allah (c.c) yüzlerinizi tersine çevirecektir ifadesiyle İlgili olarak farklı yo­rumlar yapılmıştır, Bazılarına göre bu ifade gerçek anlamında alınmalıdır. Buna göre yüzlerin tersine çevrilmesi yüzün yaratılmış olduğu şeklin dışında bir şekil almasıdır. Buna göre yüzün ense tarafına dönüştürülmesi gibi durumlar yüzlerin tersine çevrilmesidir. Bu yönüyle Resûlullah (s.a.v.)'in buradaki tehdidi daha önce açıkladığımız İmamdan önce kalkan kimselerin başının merkep başına dönüştürülmesiyle ilgili tehdidine benzemektedir. Resûlullah (s.a.v.)'in  safları düzeltmeyenleri bu şekilde tehdit etmesi bize şunu göstermektedir: Buradaki tehdit, işlenen suç ile aynı türdendir; safları düzeltmeyip saf düze­nini bozanlar, yüzlerinin tabiî şeklinin bozulması ile cezalandırılacaklardır. Bu açıklamalara göre safların düzeltilmesi vacib, saf düzenine aykırı hareket etmek ise haram olmaktadır. Konuyla ilgili ayrıntılı açıklamalar ileride gelecektir.

 

İmam Nevevî Resûlullah'ın bu tehdidi ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapmıştır: "Safları düzeltmemek aranıza düşmanlık ve kin sokar, kalplerinizi birbirinizden soğutur. Nitekim falan kişinin yüzü  bakışları bana karşı ekşidi, değişti, ifadesi onun yüzünden anladığım kadarıyla doğru gitmeyen, hoş olmayan durumlardan dolayı bana karşı kırgın anlamında kullanılır."

 

Resûlullah (s.a.v.)'in arkasından görebilmesi konusu da gerçek anlamında alınmalıdır. Resûlullah (s.a.v.)'in arkasında olup bitenleri görmesini şu şekilde tevil edenler olmuştur; Allah (c.c), arkasında olup bitenlerle ilgili olarak Resûlullah için zorunlu bir bilgi yaratırdı. Fakat bize göre bu hususu tevile gitmeden gerçek anlamıyla kabul etmek gerekir.

 

Nitekim Zeyn İbnü'l-Müneyyir de konuyla ilgili kanaatlerini belirtirken tevile gidilmemesi gerektiğini söyler: "Resûlullah (s.a.v.)'in arkasından göre­bilmesini tevil etmemek gerekir. Çünkü bu durum dînî hükümleri koyan (şâri') Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in sözlerini herhangi bir zorunluluk bulunmadığı halde anlamsız hale getirmek ve ihmal etmek (ta'til) demektir."

 

Kurtubî'nin değerlendirmesi ise şöyledir: "Bu ifadeyi tevile gitmeden zahirî anlamıyla (ilk bakışta anlaşılan gerçek anlam) ele almak daha uygundur. Çünkü gerçek anlamın kabul edilmesi Resûlullah için ek bir üstünlüğe işaret etmektedir."

 

باب: إقبال الإمام على الناس، عند تسوية الصفوف.

72. İmamın Safları Düzeltirken Yüzünü Cemaate Dönmesi

 

حدثنا أحمد بن أبي رجاء قال: حدثنا معاوية بن عمرو قال: حدثنا زائدة بن قدامة قال: حدثنا حميد الطويل: حدثنا أنس قال: أقيمت الصلاة، فأقبل علينا رسول الله صلى الله عليه وسلم بوجهه، فقال: (أقيموا صفوفكم وتراصوا، فإني أراكم من وراء ظهري).

 

[-719-] Enes İbn Malik (r.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Kılacağımız namaz için kamet getirilmişti. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yüzünü bize dönerek şöyle buyurdu: Saflarınızı iyice düzeltin, aranızda hiçbir boştuk bırakmayacak şekilde birbirinize kenetlenin. Zira ben sizi arkamdan da görüyorum."

 

 

AÇIKLAMA:     Bu rivayet kamet getirilirken ve henüz namaza başlanmadan önce konuşmakta herhangi bir sakınca olmadığını gösterir.

 

İmam'ın cemaatini kontrol etmesi, dînî hükümlere aykırı davranışlardan sakındırması ve onlara şefkat göstermesi gerektiğini bu rivayetten anlıyoruz.

 

باب: الصف الأول.

73. Namazda İlk Safa Durmanın Fazileti

 

حدثنا أبو عاصم، عن مالك، عن سمي، عن أبي صالح، عن أبي هريرة قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (الشهداء: الغرق، والمطعون، والمبطون، والهدم).

وقال: (لو يعلمون ما التهجير لاستبقوا، ولو يعلمون ما في العتمة والصبح، لأتوهما ولو حبوا، ولو يعلمون ما في الصف المقدم لاستهموا).

 

[-720-] Ebu Hureyre (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Şehitler şunlardır: Boğulanlar, bulaşıcı hastalıklardan ölenler, karın ağrısından ölenler ve göçük / yıkıntı altında kalanlar."

 

 

[-721-] Ve (Ebu Hureyre r.a.) dediki (Resûlullah Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer insanlar namaza erkenden gelmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi mescide ilk gelen kişi olmak için birbirleriyle yarışırlardı; şayet insanlar yatsı ve sabah namazlarının kıymetini bilselerdi bu namazlara sürünmek zorunda kalsalar da gelirlerdi; eğer insanlar ilk safta yer almanın değerini bilselerdi bunun için aralarında kur'a çekerlerdi."

 

 

AÇIKLAMA:     İlk saf imamın hemen arkasında yer alanların oluşturduğu saftır. İlk safta yer almanın kula pek çok maddî ve manevî yarar sağladığını söyleyen âlimler şu konulara işaret etmişlerdir: Namaz vecibesi bir an önce ifa edilmiş olur, mescide ilk girenlerden olma saadetine erilir, imama yakın durulduğu için kıraatini daha rahat dinlemek mümkün olur, okunan âyetler öğrenilir, yanılan imamı uyarmak ve düzeltmek mümkün olur, namaz kılarken önünden hiç kimse geçemez, kişi önünde olanların namazlarıyla ilgilenmeyip sadece kendi namazıyla meşgul olur ve secde ettiği yerde başkalarının ayaklarıyla ve elbiselerinin etekleriyle uğraş­mak zorunda kalmaz.

 

باب: إقامة الصف من تمام الصلاة.

74. Safların Düzgün Tutulması Namazın Düzgün Kılındığını Gösteren Temel Bir Unsurdur

 

حدثنا عبد الله بن محمد قال: حدثنا عبد الرزاق قال: أخبرنا معمر، عن همام، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم أنه قال: (إنما جعل الإمام ليؤتم به، فلا تختلفوا عليه، فإذا ركع فاركعوا، وإذا قال سمع الله لمن حمده، فقولوا: ربنا لك الحمد، وإذا سجد فاسجدوا، وإذا صلى جالسا، فصلوا جلوسا أجمعين، أقيموا الصف في الصلاة، فإن إقامة الصف من حسن الصلاة).

 

[-722-] Ebu Hureyre (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir:  İmam kendisine uyulması için vardır; ona aykırı hareket etmeyin. O rükû'a vardığında siz de rükû edin, (Semi'allahu limen hamideh) dediği zaman siz (Rabbena,lekel hamd) deyin, o secde edince siz de secde edin, o oturarak kılıyorsa siz de oturarak kılın. Ve namaz kılarken safları düzgün tutun. Çünkü safların düzgün tutulması namazı güzelleştiren temel unsurlardandır.

 

Tekrar: 734.

 

 

حدثنا أبو الوليد قال: حدثنا شعبة، عن قتادة، عن أنس، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 (سووا صفوفكم، فإن تسوية الصفوف من إقامة الصلاة).

 

[-723-] Enes İbn Malik (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Safları iyice düzeltin. Çünkü safları düzeltmek namazın tam anlamıyla ikâmeedildiğini gösteren unsurlardan biridir."

 

باب: إثم من لم يتم الصفوف.

75. Safları Düzgün Tutmamak Bir Günahtır

 

حدثنا معاذ بن أسد قال: أخبرني الفضل بن موسى قال: أخبرنا سعيد بن عبيد الطائي، عن بشير بن يسار الأنصاري، عن أنس بن مالك: أنه قدم المدينة، فقيل له: ما أنكرت منا منذ عهدت رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ قال: ما أنكرت شيئا إلا أنكم لا تقيمون الصفوف.

وقال عقبة بن عبيد، عن بشير بن يسار: قدم علينا أنس بن مالك المدينة: بهذا.

 

[-724-] Büşeyr İbn Yesâr (r.a.) naklediyor: "Enes İbn Mâlik bir defasında Medine'ye gelmişti. Kendisine 'Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in zamanından şu an'a kadar bizde uygun görmediğin ve reddettiğin bir şey gördün mü?' diye sordular. O da şu cevabı verdi: Safları düzgün tutmamanız dışında sizde uygun görmediğim ve reddettiğim bir şey yok."

 

باب: إلزاق المنكب بالمنكب، والقدم بالقدم، في الصف.

76. Safta Omuz Omuza Vermek Ve Ayakları Birbirine Değdirmek

 

-وقال النعمان بن بشير: رأيت الرجل منا، يلزق كعبه بكعب صاحبه.

Nu'mân İbn Beşîr (r.a.) şöyle demiştir: "Dostlarımızın namazda saf tutarken topuklarını birbirlerinin topuklarına değdirdiklerini gördüm."

 

حدثنا عمرو بن خالد قال: حدثنا زهير، عن حميد، عن أنس، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (أقيموا صفوفكم، فإني أراكم من وراء ظهري). وكان أحدنا يلزق منكبه بمنكب صاحبه، وقدمه بقدمه.

 

[-725-] Enes İbn Mâlik (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in "Saflarınızı düzgün tutun. Çünkü ben sizleri arkamdan da görüyorum." buyurduğunu nakledip şöyle demiştir; "Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu emri dolayısıyla her birimiz omuz omuza verir ayaklarımızı birbirimizin ayaklarına değdirirdik."

 

 

AÇIKLAMA:     İmâm Buhârî'nin kullandığı bu bâb başlığı safların düzgün tutulması ve boş­lukların tamamen doldurulması konusunda ziyadesiyle titiz davranmak ge­rektiğini vurgulamaktadır. Saflarda boşluk bırakılmaması yönünde Resûlullah'ın pek çok emri ve teşvik edici ifadeleri vardır. Bu hadisler içinde konuyu bütün kapsamıyla ele alan rivayet ise Ebû Davud'un Abdullah İbn Ömer'den naklettiği şu hadistir: "Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Saflarınızı düzgün tutun, omuzlarınızı aynı hizaya getirin, bütün boşlukları dol­durun, şeytanın aranıza girebileceği boşluklar bırakmayın. Kim safları tamamla­yıp birleştirirse Allah lütfü ve insanıyla ona yaklaşır, kim de safları bozar ve keserse Allah onu mahrum bırakır." İbn Huzeyme ve Hâkim bu hadisin sahih ol­duğunu söylemişlerdir.

 

باب: إذا قام الرجل عن يسار الإمام، وحوله الإمام خلفه إلى يمينه، تمت صلاته.

77. Bir Kimse İmamın Sol Tarafında Namaza Durduktan Sonra İmam Onu Tutup Arkasından Sağ Tarafına Geçirirse Namazı Bozulmaz    

 

حدثنا قتيبة بن سعيد قال: حدثنا داود، عن عمرو بن دينار، عن كريب، مولى ابن عباس، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال: صليت مع النبي صلى الله عليه وسلم ذات ليلة، فقمت عن يساره، فأخذ رسول الله صلى الله عليه وسلم برأسي من ورائي، فجعلني عن يمينه، فصلى ورقد، فجاءه المؤذن، فقام وصلى ولم يتوضأ.

 

[-726-] Abdullah İbn Abbas (r.a.) şöyle demiştir: "Bir gece Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte namaz kılmıştım. O namazda Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sol tarafına durmuştum. Bunun üze­rine Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkamdan tutup sağ tarafına geçirdi. Namaz'ını bitirdikten sonra birazcık uzandı. Bir süre sonra müezzin gelip namaz vaktinin girdiğini bildirdi. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem abdest almadan mescide geçip namazı kıldırdı."